Skip to main content
Küçük bir balık nasıl büyük bir marka olur?

HAYALLERİNDEKİ MARKAYI KURMAK İSTİYORSAN,
ihtiyacın olan yardımı burada bulabilirsin.

Küçük bir balık nasıl büyük bir marka olur?

Benim seyretmekten en çok zevk aldığım televizyon kanallarının başında NHK World Japon kanalı geliyor. Bu kanal, Japonya’nın resmi televizyon kanalı yani onların TRT’si. Bu kanalı neden seviyorum çünkü kanalın müziklerinden kullandığı görsellere hatta spikerlerin konuşma tonuna kadar her şey huzur verici; akıl sağlığınızı koruyarak meditasyon yapar gibi dünyevi olaylardan haberdar olmanızı sağlıyor.

Küçük bir balıktan ne olur ki?

Şimdi bir balıkçı kasabası düşünün. Bu küçük yerin tek geçim kaynağı ufak bir balık türü olsun. Gençler bu ufak balıkta bir gelecek göremediklerinden zengin olmak umuduyla büyük şehirlere göç etsinler. Her yıl boşalan bir kasaba…

Küçük bir balık bu küçük kasabayı kurtarabilir mi?

Japonya’da yaşayan küçük bir balık büyük bir marka olarak kasabasını kurtarmış. Nasıl mı?

Önce bu küçük balığa ait tüm özellikleri sıralamışlar. Tadı, lezzeti, boyu, posu, rengi kısaca bu küçüğü diğer büyüklerden ayıran tüm farklılıkları belirlemişler.

Sonra bu balığı bu yöreye ait kılan ve onu çok özel bir yere taşıyan bir sertifika oluşturmuşlar. Demişler ki, “Sadece bu köyün kıyılarında yaşayan, bu özelliklere sahip, limitli sayıda yakalanan bu küçük balık bu sertifikayı alabilir.”

Fark yaratan özellikleri resmileştirilerek sahiplenilen bu küçük balık devamında sertifikasından paketlenmesine kadar öyle kaliteli bir sunuma kavuşmuş ki görseniz satılan bir balık değil mücevherat sanırsınız!

Sunumu ve sertifikasyla hak ettiği değere kavuşan küçük balığın markalaşma hikayesi burada bitmemiş. Bu özel balığın tanıtımı için dünyanın en iyi şefleriyle birlikte çalışmaya başlamışlar. Sertifikalı bu küçük balık için ünlü şefler özel reçeteler oluşturmuş ve Michelin yıldızlı restoranların menülerine bu balığı almışlar. Artık küçük balık özel küçük balık olmuş. Fiyatı da tabi ki eskisine göre kocaman olmuş!

Küçük balığın başarılı bir markaya dönüşmesiyle birlikte kasaba da değişmeye başlamış. Eskinin para getirmeyen balığı artan değeri ve ünü ile birlikte büyük şehirlere göç eden gençleri de geri getirmeye başlamış. Küçük balık kasabasında büyük bir değişim başlatmış.

Yalnız yapılan tüm çalışmaların başarılı olmasındaki asıl sebep bu küçük balığa karşı balıkçıların duyduğu saygıydı. Keşke size kasabada yaşayan balıkçıların ve işleme tesisindeki çalışanların bu balığa karşı gösterdikleri saygıyı gösterebilseydim hani “saygıda kusur etmez denen insanlar” vardır ya işte aynen öyleydiler. Küçük balığa büyük saygı duyan insanlar!

Pazarlama dünyasında küçük ya da büyük diye bir şey yoktur sadece onu özel kılmanın yolları vardır! Siz kendi ürününüze güvenir, standartlarını belirler ve hak ettiği değere uygun bir şekilde sunarsanız başarılı bir marka olursunuz. Yalnız balıkçı köyünde yaşayanlar gibi önce ürününüze saygı duymanız şartıyla.

Geçen hafta Urla’da katıldığım Enginar festivali sonrasında Japon balıkçıların küçük balığa duydukları saygı aklıma geldi. Festival düzenlemek bir ürünü tanıtmak için güzel bir fikir. Kesinlike devam ettirilmelidir. Bu sene yapılan sadece ikincisi olduğu içinde eksikleri olması da normaldir ve her sene daha da iyiye gidecektir. Düzenleyen herkesin eline, emeğine sağlık. Benim tek üzüntüm bizim enginarların yerlerde sürünüyor olmasıydı.

Hayallerinizin gerçekleştiği bir gün dilerim…

Sevgi ve Saygılarımla,

Banu SAMANCI

Markanızın hikayesini paylaşmak için tıklayın...
Didem Altınbaşak Tulgan - Rafinera

EN YENİLER

  • Beyoncé hayranlarını markasına nasıl yakınlaştırdı?

Beyoncé hayranlarını markasına nasıl yakınlaştırdı?

09:50|Comments Off on Beyoncé hayranlarını markasına nasıl yakınlaştırdı?

  • Medlis markasının başarı tarifi

Melis BÜYÜKSAN TASACI’nın ve markası Medlis’in arkasında yatan başarı hikayesi

19:10|Comments Off on Melis BÜYÜKSAN TASACI’nın ve markası Medlis’in arkasında yatan başarı hikayesi

  • İnfografik - ünlü markaların hangi yaşta kim tarafından kurulduğu

Kendi işininizi kurmak için çok mu geç?

09:28|Comments Off on Kendi işininizi kurmak için çok mu geç?

  • Marka nedir?

“Marka olmak” deyince hepimiz aynı şeyi mi anlıyoruz?

07:41|Comments Off on “Marka olmak” deyince hepimiz aynı şeyi mi anlıyoruz?

Banu Samancı

Author Banu Samancı

Banu Samancı, marka danışmanı ve multi-medya tasarımcısıdır. Amerika ve Türkiye’de marka iletişimi alanında edindiği 15 yılı aşkın bilgi ve tecrübesini, bir fark yaratmak isteyen kadın girişimcilere yardımcı olmak için kullanmaktadır. Bir şeyler üzerinde çalışmadığı ender zamanlarını kitap okuyarak, TED seyrederek ya da NHK Japon kanalını izleyerek geçiren Banu aynı zamanda profesyonel bir şef olan eşinden aldığı zorunlu yemek dersleri sayesinde kendi çapında iyi bir aşçıdır.

More posts by Banu Samancı
Close Menu

All rights reserved Salient.